Her ebeveyn ve bakımveren çocuklarının neşe, sevgi ve güven dolu sosyal ilişkiler deneyimlemelerini ister. Bu ilişkilerin kurulabilmesi için 2 yaş dolaylarındaki çocukların öncelikle öz kontrol, empati ve dil becerilerinin kapasitelerinin gelişmesi gerekmektedir. Örneğin akranlarının da olduğu bir kum havuzunda oynarken diğerinin kumdan kalesini deviren bir 2 yaş çocuğu gördüğünüzde sosyal becerilerin henüz tam kurulmadığını anlarsınız. Ancak küçük yaşlardan itibaren arkadaşlık kurma becerilerinin gelişmesi için dikkat etmeniz gereken önemli noktalar var.
Ebeveyn ve bakım verenlere “Çocuğunuz için en çok istediğiniz şey nedir?” diye sorulduğunda “En önce sağlıklı ve mutlu olsun.” cevabını sıklıkla duyarız. Peki, bir çocuğu mutlu yapan şey nedir? Onları üzmemek için kurmaya çalıştığınız sınırları yok saymak mı? Ekran süresini artırmak mı? Yoksa sabır ve güvenli bağlar ile oluşan sevgi dolu deneyimler mi?
Kendini tanımak ve duyguların bize ne anlattıklarını kavrayabilmek, onlarla arkadaş olduğumuzda başlar. Duygularımıza da tıpkı evimize misafir olan bir arkadaşımızı karşıladığımız gibi davrandığımızda onları yakından tanımaya, hissetmeye ve kulağımıza fısıldadıklarını duymaya başlarız. Önceki nesiller öncelikle renkleri, sayıları ve harfleri öğrenmek gibi geleneksel zeka kavramlarına odaklanırken, artık duygusal zekası yüksek çocuklar yetiştirmenin önemini anlamaya başlıyoruz. Çünkü duyguları yönetmek ve empati hissetmek, bir çocuğun tüm sosyal ilişkilerinde, akademik başarısında ve genel refahında büyük ölçüde önemli yer tutuyor.
Şehir hayatının koşuşturmacasından uzaklaşıp, çocuklarınızla birlikte doğanın kucağında zaman geçirmek ister misiniz? Sonbaharın gelmesiyle birlikte doğa, birbirinden güzel renklere bürünüyor ve keşfedilmeyi bekliyor. Çocuklarınızla birlikte oluşturacağınız sonbahar rotanız, onların doğayı tanımalarını, sevmelerini ve doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarmalarını sağlayacak. İşte çocuklarınızla birlikte yürüyüş yapabileceğiniz birbirinden güzel rotalar...
İnsanlar doğduğu andan itibaren hatta anne karnındayken iletişim kurmaya başlar. Henüz anne karnındayken duyduğu seslerle, hissettiği dokunuşlarla çevresine tepkiler vermeye başlar. Bu ilk adımlar, ilerleyen yıllarda kuracağı güçlü iletişim bağlarının temelini oluşturur. Haydi gelin yenidoğandan 5 yaşa kadar iletişim kurma becerilerinin nasıl geliştiğini birlikte inceleyelim:
Yaprakların rengarenk dans ettiği, ağaçların altın sarısı kıyafetlere büründüğü bir sonbahar mevsimi kapıları araladı. Küçük bir kız, bahçesindeki ağaçların altına serilmiş battaniyesine uzanmış, düşen yaprakları seyrediyordu. Bu sırada annesi ona, sonbaharın büyülü dünyasını anlatan bir kitap okumaya başladı... Bir sonbahar gününde küçük kız annesi ile hangi kitapları okumuş olabilir? Birlikte inceleyelim:
Kozalaklar, hem doğanın harika bir hediyesi hem de çocukların yaratıcılıklarını ortaya çıkarabilecekleri eğlenceli bir materyal! İşte kozalaklarla yapabileceğiniz birbirinden keyifli çocuk etkinlikleri...
"Acaba kendimden bir tane daha olsaydı ne olurdu?" diye düşünen bir çocuğun hikayesini anlatan "Can I Build Another Me?", mizahi üslubuyla benzersizliğimizin altını çiziyor. Kitabın yazarı ve çizeri Shinsuke Yoshitake’nin mizah anlayışı kitap boyunca size eşlik ediyor. Okurken her sayfada kendinizi gülümserken yakalayabilirsiniz!
Günümüzde akıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş olsa da, çocukların sınırı aşan ekran süresi endişelere yol açabilmektedir. Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri için ekran süresini sınırlamak ve onları daha sağlıklı aktivitelere yönlendirmek büyük önem taşır.
Odada bir gergedan olmadığını ispatlayabilir misiniz? Noemi Schneider’ın yazdığı ve Golden Cosmos’un resimlediği Meav Yayıncılık’tan çıkan Ludwig ve Gergedan ile felsefi düşünme, mantık, varoluş ve gerçeklik kavramlarıyla ilgili temel bir anlayış sağlayacaksınız.
Okullar açılmak üzere… Öğretmenlerin ve çocukların yeni eğitim öğretim yılında kullanabileceği pek çok dijital hediye Tırtıl Kids'te sizi bekliyor!
Küçük çocuklar için taptaze bir heyecan olan okul dönemi beraberinde bazı kaygıları getirebilir. Yepyeni bir ortama girmek, yeni arkadaşlar edinmek, okul içindeki rutinlere alışmak, okul kurallarını öğrenmek, bir grubun parçası olmak gibi yeni deneyimler içeren bu süreç çocuğun başa çıkması gereken önemli adımlardır. O nedenle okula başlamak, öğrenilmesi gereken pek çok deneyimi beraberinde getirir!
Ebeveyn olarak çocuklarımız doğduğu andan itibaren onların güvende hissetmeleri için yanında olmaya çalışırız. Çocukluğun ilk yıllarında, henüz kreşe, anasınıfına ya da ilk okula başlamadan önce korku yaşadıkları anlarda daha kolay çare bulabilsek de dış dünyaya adım attıkları andan itibaren nasıl bir korku hissettiğini tanımlamakta bile zorluk yaşayabiliriz. Çocukların korku dahil tüm duygularını ifade etmesini kolaylaştıracak, onun korkuyla başa çıkmasını kolaylaştıracak en önemli araçlardan birisi çocuk kitapları...
Özellikle korkularla başa çıkma konusunda, çocuklara rehberlik eden birbirinden güzel kitaplar bulunuyor. Bu kitaplar, çocukların yaşadıkları korkuları somutlaştırıyor, onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyor ve korkularıyla nasıl başa çıkabileceklerine dair ipuçları veriyor.
Sporcu psikoloğu Dr. Jim Taylor, çocukların spor yapmasının sadece sportif başarı kazanmak için yapıldığı anlamına gelmediğini belirtiyor. Ona göre, spor, çocuklara disiplin, takım çalışması, özgüven gibi hayat boyu kullanacakları değerli beceriler kazandırıyor. Böylelikle çocuklar, gelecekte karşılaşacakları zorluklarla daha iyi başa çıkabiliyorlar.
Çocuklar ve hayvanlar... Bir araya geldiklerinde görünmez iplerle bir sevgi ağı örülür. Hayvan dostlarımız sadece sevimli dostlar olmanın ötesinde, minik kalplere kocaman dersler veren öğretmenler gibidir. Hayvan dostlarımızla kurduğumuz bağ, sadece bize değil, onlara da mutluluk ve sevgi verir. Unutmayalım ki, hayvanlarla birlikteyken kalpleri ısıtan sevgi her şeyi güzelleştirir!
Çocukların sosyal-duygusal gelişiminde “özür dilemenin” önemli bir yeri var! Ancak bu noktada “zorla özür dilettirmek” ve “özür dilemeyi öğrenmek” arasındaki ayrımı doğru yapabilmek gerekli. Zorla özür dilettirmek insan ilişkilerinde doğal bir davranış değilken; özür dileme nezaketinin öğrenilmesi doğru iletişim yollarının kapısını açacaktır.
Çocuklarımızın her biri birinden farklı, öyle değil mi? Kimisi neşeli ve dışa dönük, kimisi ise daha sakin ve gözlemci. Kimi çocuklar ise yeni ortamlar ve insanlarla karşılaştıklarında biraz çekingen. Bu durum, birçok ebeveyn için ise endişe kaynağı olabiliyor.
Ancak unutmayalım ki, her çocuk farklı seviyelerde ve zamanlarda çekingenlik duygusunu deneyimleyebilir ve bu her zaman kötü bir şey değildir. Çekingen çocuklar genellikle daha hassas, empatik ve dikkatli olurlar. Bu güzel özelliklerini geliştirmelerine yardımcı olmak ise bizim elimizde.
Çekingenlik, birçok çocuk için yaygın bir durumdur ve sosyal anksiyete ile karıştırılmamalıdır. Çekingen çocuklar yeni ortamlara ve insanlara karşı temkinli ve mesafeli yaklaşır, ancak zaman ve destek ile yeni deneyimlere açılabilirler.
Bebeğiniz dünyaya gözlerini açtı ve kocaman bir keşif macerası başladı! Bu heyecan verici yolculukta görme duyusu kritik bir rol oynar. İlk aylarda bebeklerin görme yeteneği tam olarak gelişmemiş olsa da görüşündeki netlik ve gördüğü renklerin sayısı her geçen gün artar.
3-4 ay civarına kadar görüş mesafeleri yaklaşık 15-20 cm ile sınırlıdır. Bu dönemde en iyi görebildikleri şey, emzirme veya kucaklaşma esnasında anne-babalarının yüzleridir. Hatta bilim insanları bunun bebeklerin anne-baba ile güvenli bağ kurmasını sağlayan biyolojik bir özellik olduğunu düşünmektedir.
Anne olmak, tarifsiz bir sevgi ve mutlulukla gelen, aynı zamanda büyük fedakarlıklar ve zorluklar içeren bir yolculuktur. Bu yoğun süreçte, annelerin kendilerine zaman ayırmaları ve sevdikleri şeyleri yapmaları hem kendi sağlıkları hem de ailelerinin mutluluğu için çok önemli!
İşte annelerin kendine zaman ayırması için bazı aktivite fikirleri:
“Çocuğum tableti ve telefonu elinden bırakmak istemiyor.” dediğinizi duyar gibiyiz. Sesli kitaplar etkileşimli bir okuma süreci sunarak, çocuklara ekranlardan uzakta, keyifli ve eğitici bir şekilde hikayelerle buluşma imkanı sunar. Hem işitme hem de görme duyusuna aynı anda hitap ederek çocuğa duyusal zenginlik sağlaması, gelişimsel açıdan oldukça önemlidir. Sesli kitaplar, çocuğun beyin fonksiyonlarının ve farklı becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere daha iyi bir alışveriş deneyimi sunabilmek için sitemizde çerez uygulaması vardır, toplanan kişisel verileriniz KVKK & GİZLİLİK VE GÜVENLİK açıklamamızda belirtilen amaçlar ve yöntemlerle mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.